Oyuncak Seçimi “Çocuk Oyuncağı” Değil

Oyuncak Seçimi “Çocuk Oyuncağı” Değil

Çocukların vazgeçemediği oyuncaklar çocuk kişiliğini önemli ölçüde etkiliyor. Oyuncaklar, çocukları oyalayan değil, aynı zamanda zihinsel fonksiyonlarını geliştiren önemli bir araç. Bu sebeple ailelerin, sadece çocuklarını mutlu edebilmek için gelişi güzel oyuncak seçimi yapmamaları gerekiyor.

Oyuncaklar sayesinde çocukların oyunları zenginleşiyor ve fiziksel kabiliyetleri artarak hayal dünyaları gelişiyor. Çocukların hem duygusal hem de zihinsel durumlarını ve gelişimlerini önemli derecede etkileyen oyuncakları, Avcılar Hospital Çocuk Psikoloji Bölümü’nden Psikolog Öznur Özkoca anlattı.

Oyuncakların Ruhsal ve Fiziksel Etkileri

Oyuncakların çocukların duygusal, ruhsal ve fiziksel gelişiminde ciddi etkileri vardır. Çocukların fiziksel ve motor gelişimi; ulaşma, emekleme, tırmanma ve denge-de durmayı öğrenmeleriyle gelişir. İnce motor gelişimi, küçük oyuncaklar ile gelişmektedir. İnce motor gelişimi küçük kasların (eldeki, ayaktaki, bilekteki kaslar vb…) koordinasyonunu içerir. İnce motor becerileri ellerdeki kasların kullanımını ve dikkat için de göz kaslarının kullanımını gerektirir. Bunlara örnek olarak; aktivite masaları, yürüteçler, bloklar, legolar, atma ve çekme gerektiren motor gelişimini destekleyen oyuncakları sayabiliriz. Çocuk, yaşamının ilk senesinde hareketlerini daha koordineli hale getirerek, basit bir takım hareketleri sonucunda neler yapabileceğinin farkına varmaktadır.

Duygusal gelişime etki eden oyuncaklar sayesinde çocuklar;

  • arzularını, istediklerini ortaya koyabilir,
  • korkuları ile kötü deneyimleri öğrenir ve üstesinden gelebilirler.
  • Oyunla birlikte, çocuğun çevresine olan farkındalığı artar.
  • Çocuk kurallara uymayı, beklemeyi, paylaşmayı, mücadele etmeyi, risk almayı, yani ötekilerle sosyal anlamda ilişki kurmayı deneyimler.
  • Bunlar aynı zamanda kültürel deneyimlerde olmaktadır. Oyun; iklimden, cinsiyetten, kültürden ve yaşanılan çağdan etkilenir.
  • Çocuk, oyun oynarken kendisini güvende hissettiğinde duygusal gelişimine olumlu olarak katkı sağlar.
  • Ayrıca, çocuğun oyunlarına ebeveynleri de dahil olduğunda çocuk ve ebeveyn arasında güçlü bir bağ oluşur.

Oyuncak seçimi nasıl olmalı?

Öncelikle seçilecek oyuncağın çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine uygun olması gerekir. Yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun her çocuk oyunla ve oyuncakla büyümelidir. Ancak doğru oyuncak seçimi ciddi bir önem taşır. Bu nedenle ailelerin, çocuğun gelişimini destekleyecek oyuncaklar seçmesi oldukça önemlidir. Ancak zaman zaman aileler yanlış oyuncak tercihlerinde de bulunmaktadır.

Örneğin elektronik oyuncaklar bu tip oyuncaklardır. Genellikle, çocuğun tek başına oynamasına imkan verdiği için hem sosyalleşmesi açısından sıkıntılara yol açar hem de çocuğu kısıtlı bir mekanda hapseder.

Bu tür oyuncaklar çocuğun yaratıcılığını köreltir ve sosyal açıdan geri çekilen bir birey olarak büyümesine yol açar.

Savaş oyunları ve silahlar da çocuğun çevresine ve ailesine karşı saldırgan bir tutum sergilemesine ve geliştirmesine yol açar. Savaş oyunları, çocuğun sosyal hayata uyum konusunda sorunlar yaşamasına ve anti sosyal yani toplum kurallarına karşı gelen hareketler sergilemesine neden olur. Bir canlıyı yok etmek üzere kurulmuş savaş oyunları bir süre sonra çocukta bunun normal bir şey olduğu duygusunun yerleşmesine kadar varabilen olumsuzluklara sebep olur.

Yaşa Göre Oyuncak Seçimi

Çocuk bir yaşına gelene kadarki süreçte; ses çıkaran çıngırak tarzı oyuncaklar, diş çıkarma kaşıntısını azaltacak hijyenik plastik kaşıyıcılar tercih edilebilir.

Emekleme sürecinde bez oyuncaklar, arabalar ve hayvanlar daha çok ilgisini çekecektir. Resimlerden oluşan hikâye kitaplarının anne ve babalar tarafından anlatılması çocuğun zihinsel gelişimi için oldukça önemlidir.

Yürümeye başladıktan sonra; kolaylıkla iteceği ve çekeceği aynı zamanda ses çıkarabilen (otomobiller, küçük çaplı bebek arabaları) tercih edilebilir.

2-3 yaş arası; mini oda takımları, tamir aletleri,

4-6 yaş arası; özellikle bu yaşlarda dışarıda oyun oynamak sosyalleşmesi, arkadaşlık edinmeleri için ideal yaşlardır. Aynı zamanda boyama, karton mukavva gibi zeka gelişimlerini destekleyici faaliyetlerde bulunması da oldukça faydalı olabilir.

Bu dönemlerde ayrıca simgesel oyunlar çok önemlidir. Simgesel oyunlar, bunlar sanki varmışçasına oynanan oyunlardır. Evcilik oyunu, bir fincandan çay içiyormuş gibi yapılması, bir sopanın kılıç gibi hayal edilmesi bu dönemin başlıca oyunlarıdır.

6 yaş sonrası; artık okul dönemi başlamıştır ve oyuncak seçimleri, oyun alanları farklılıklar gösterecektir. Ağırlıklı olarak futbol, basketbol, TV izlemek, bisiklet binmek ve resimli kitaplar daha çok ilgisini çekecektir. Ancak unutulmamalıdır ki, teknolojik cihazlar, TV izlemek, tablet, cep telefonu bilgisayar gibi cihazlar çocuklarda dikkat eksikliğine yol açmaktadır; bu nedenle sınırlı biçimde izin verilmelidir.

Cinsiyete Göre Oyuncak Seçimi

Kız çocuklarının da, erkek çocuklarının da hayatında evcilik oyuncakları yer almalıdır. Çünkü çocukların hayatında hem anne hem baba yani hem erkekler hem de kadınlar vardır. Bir erkek çocuğun, annesini taklit ederek oyuncak tencerelerle yemek yapmaya çalışması kadar doğal bir şey yoktur. Fakat anne ve baba olarak çocuğa; “Sen erkek çocuksun, kız oyuncaklarıyla oynama.” denirse, çocuğun kızların tercih ettiği oyuncaklara oynamaya olan ilgisi yokken artabilir. Bu nedenle küçük çocukların her türlü oyuncakla oynamasına izin verilmelidir. Özellikle de erkek çocukların oyuncak tercihlerinde yargılayıcı bir yaklaşım sergilememek gerekir. Oyuncak seçiminde kız ve erkek ayrımı yapmadan, çocuklarınızın her çeşit oyuncakla oynamasına ve sevdiği insanların rollerini bu oyuncaklarla taklit etmesine fırsat verin.

Dördüncü yaştan itibaren erkek çocukları; bir araya getirme, yap boz blokları ve kız çocuklarının ilgileri de bu yaşlarda oyun hamuru, kil ve benzeri gereçlere kaymaktadır. Çocuk geliştikçe, ilgisinin yöneldiği gereçler çeşitlenir. Ancak küçük yaşlarda bu gereçlerin sayısı daha kısıtlıdır. Sonuç olarak, erkek çocukların yap-boz, bir araya getirme ve yapılandırma gereçlerini sevdikleri, kızlarınsa boya ve kil gibi biçim verilebilen, anlatım içeriği olan gereçlerden hoşlandıkları söylenebilir.

Uzm. Psk. Öznur ÖZKOCA